Azerbaycan halkı 1828 yılında Çarlık Rusya'sının egemenliği altına girmiş, 1917 devrimi ile Çarlık Rusya'sının yıkılmasıyla birlikte bağımsızlık mücadelesine girmiş ve 1918 yılında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti adıyla kendi devletini kurmuştur. Müslüman dünyasının ilk demokratik devleti olan Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsızlığı günümüzde Gürcistan'ın başkenti olan Tiflis'te, Mehmet Emin Resulzade başkanlığındaki Azerbaycan Milli Şurası tarafından ilan edildi. Azerbaycan Cumhuriyeti'ni ilk tanıyan ülke de Osmanlı Devleti oldu. Ancak bu devlet uzun ömürlü olamadı ve kuruluşundan sadece 23 ay sonra Sovyet Rusya'nın işgaline uğrayarak tarihe karıştı.
Sovyetler Birliği egemenliğinde geçen uzun yılların ardından 80'lerin sonlarına doğru Sovyet Rusya'sının dağılma süreci başladı. Sovyet yöneticilerinin politikaları sonucu isyan ve grevler patlak vermiş, ülkede kriz derinleşmişti. Azerbaycan halkının Sovyet esaretinden kurtulmasında dönüm noktası ise tarihe Kanlı Ocak adıyla geçen katliam oldu.
Bu vahşetin temel sebebi ise günümüzde hala Ermeni işgali altında bulunan Azerbaycan toprağı Dağlık Karabağ'dı. Ermeniler, 1988'den itibaren Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'dan koparılması için faaliyetlerini artırdı ve Aralık 1989'da Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti Yüksek Konseyi Dağlık Karabağ'ın Ermenistan'la birleştirilmesi yönünde karar aldı. Bu karar Azerbaycan cephesinde büyük tepki çekti. Gerek Rusların baskısını gerekse Ermenilerin artan tacizlerini protesto etmek amacıyla başkent Bakü'nün Azadlık Meydanı'nda toplanarak mitingler düzenlendi. Giderek büyüyen mitingler Rus cephesini rahatsız etti. Olayların daha fazla büyümesini istemeyen Rus cephesi Azerbaycan halkının haklı mücadelesini sonlandırmak amacıyla başta 5 koldan saldırdıkları Bakü olmak üzere bir çok şehre ordu gönderme kararı aldı. 19 Ocak 1990'da ilk olarak olarak Azerbaycan televizyonunu etkisiz hale getirerek işe başlayan zırhlı araçlarla destekli Rus ordusu Bakü, Lenkeran, Neftçala gibi şehirlerde kendilerini protesto eden sivilleri katletmeye başladı. Tüm bu katliam girişimi sonucunda tamamı sivil olan 150 Azerbaycan Türkü şehit edilirken 750 kişi yaralandı ve Sovyet güçleri 400 masum sivili de gözaltına aldı.
Bakü'de Sovyet ordusu olağanüstü hal ilan edip tüm şehri kontrol altına aldıysa da Azerbaycan halkı şehitlerini sokaklarda bırakmamak için yeniden meydanlara indi. Şehitler Azadlık Meydanı'nda omuzlanıp 1918'de Ermeni çetelerin şehit ettiği halkın defnedildiği ancak sonrasında Sovyetler tarafından park yapılan Dağüstü Park'ta günümüzde adı Şehitler Hıyabanı olan yerde defnedildi. Azerbaycan halkı adeta bağımsızlığın fitilini ateşlediğini ilan edercesine zırhlı Sovyet birliklerinin şehri işgal etmiş olmasına rağmen şehitlerini 1 milyon kişinin katıldığı törenle defnetti.
Ermenilerin Rusların desteğiyle topraklarına göz dikmesi ve 19 Ocak 1990'da yaşanan bu kanlı olaylar Azerbaycan'da artık bağımsız bir devlet kurulmasının elzem olduğunu iyice ortaya koymuştu. 1991 yılına girildiğinde Sovyetler içerisindeki birçok millet gibi Azerbaycan hükümeti de Rusların baskıcı politikaları, ekonomik problemler ve zayıflayan idari yönetimi nedeniyle bağımsızlık arayışına hız vermişti. 30 Ağustos 1991'de Cumhurbaşkanı Ayaz Muttalibov bağımsızlık hareketini ilan etti. 1991'de Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin yönetici rolü elinden alındı ve ilk çok partili seçim yapıldı ancak bu da yıkılmaya doğru giden ülkeyi kurtaramadı. Seçimlerin yarattığı etkiden memnun olmayan yüksek rütbeli askerler ve istihbarat teşkilatı darbeye yeltendi. Darbe girişiminden hemen vazgeçmelerine rağmen bu girişimleri ülkede büyük bir tedirginliğe sebep oldu ve bazı milletler bağımsızlıklarını ilan ettiler. Nihayet 25 Aralık 1991'de SBKP'nın yasaklandığı ve partinin tüm malvarlığına el konduğununun açıklanmasıyla Sovyetler Birliği yıkılmış oldu.
Muttalibov bağımsızlık hareketinin başlattığını ilan ettikten sonra partisini feshetti ve cumhurbaşkanının doğrudan ülke çapında seçimlerle seçilmesi için bir anayasa değişikliği önerdi. 8 Eylül 1991'de seçim yapıldı ve tek aday olarak girdiği yarışı kazanarak seçilmiş cumhurbaşkanı oldu. Ardından 18 Ekim'de Azerbaycan Meclisi bağımsızlığı ilan eden anayasal tasarıyı oy birliği ile kabul etti. 29 Aralık 1991'de halk oylaması yapıldı ve bu oylamada tek bir soru soruldu: ''Azerbaycan Cumhuriyeti Bağımsızlığı anayasa tasarısını onaylıyor musunuz?''. Azerbaycan halkı bağımsızlıktan yana oy kullandı.
Bu gelişmelerden sonra Azerbaycan'ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke Türkiye oldu. İsrail, Romanya, Pakistan ve ABD Türkiye'nin ardından Azerbaycan halkının kurduğu yeni devleti tanıdıklarını ilan etti. Mayıs 1992'de Azerbaycan Ulusal Meclisi, Üzeyir Hacibeyov'un bestesi ve Ahmet Cavad'ın şiiri ile Azerbaycan Ulusal Marşı'nı onayladı. Mavi, kırmızı, yeşilden oluşan 3 renkli ve ortasında ay yıldız bulunan Devlet Bayrağı ve Devlet Arması onaylandı. 18 Ekim, 1992 yılından beri Azerbaycan Bağımsızlık Günü olarak kutlanmaktadır.
Ramazan Yanık
Cenazelerin alınıp defnedilmesi kısmında tüyler diken diken oldu admin. Can Azerbaycan'a selam olsun.