Pamukova faciası, 22 Temmuz 2004 günü Sakarya’nın Pamukova ilçesinde meydana gelen tren kazasıdır. Ankara-İstanbul arasında hızlandırılmış tren seferini yapan Yakup Kadri Karaosmanoğlu adlı tren aşırı hızdan dolayı raydan çıkmış 41 kişinin ölümüne, 89 kişinin de yaralanmasına sebep olmuştur. Trenin seferi için 250 bilet satılmış, bu yolcuların 16'sı Eskişehir'den binmek üzere bilet almıştı. Trende TCDD'den kondüktör İhsan Karadağ, tren şefi Köksal Coşkun, makinistler Fikret Karabulut ve Recep Sönmez ve tren odacısı Ümit Şengüler ile yemekli vagonda çalışan özel yemek şirketine bağlı dört personel bulunuyordu. Kaza, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları bünyesinde sürmekte olan özelleştirilme süreci ve yeni hayata geçirilen hızlı tren projesinin ilk adımında meydana gelmiştir. Yolcu sayısı olarak en yoğun hat olan Ankara-İstanbul tren hattı arasında hızlı tren uygulamasına yetersiz altyapıya rağmen aceleyle yapılan geçiş yüzünden meydana gelen kazadan sonra kamuoyu büyük tepki göstermiştir.
Kazadan sonra Prof. Dr. Sıddık Binboğa Yarman başkanlığında oluşturulan Bilim Kurulu raporuna göre kaza şu şekilde gerçekleşmiştir: Tren Mekece İstasyonu'nu geçtikten sonra 345 metre yarıçapındaki dönemece 132 kilometre/saat hızla girmiştir. Dönemeçte uyulması gereken hız limiti 80 km’dir. Aşırı hız yüzünden trenin ikinci yolcu vagonunun sol tekerleği raydan çıkmış, bu vagona bağlı vagonların da raydan çıkması sonucu trenin dengesi bozularak hızla sürüklenerek yana yatmıştır. Aynı raporda kaza mahallinde makinistler için uyarıcı işaret ve tabela bulunmadığı, toplam yolculuk için verilen 5 saat 15 dakikanın yeterli olmadığı ve uygun olmayan altyapının da kazayı etkileyen faktörlerden olduğu belirtilmiştir.
İstanbul-Ankara yolunun 183'üncü kilometresinde meydana gelen kazada lokomotif raylar üzerinde kalırken, uzmanların birbirinden ayrılması ihtimalinin zayıf olduğunu söylediği vagonlar raydan çıktı. Trenin öndeki iki vagonu akordeon gibi birbirine geçti, diğer vagonların da bu vagonlara bindirmesi facianın boyutlarını arttırdı. Kaza yeri kan gölüne dönerken vagonların içi ve çevresi ceset parçaları ve yaralılarla doldu. Ölen ve yaralananların çoğunluğunu bu iki vagondaki yolcular oluşturdu. Olaydan yara almadan ya da hafif sıyrıklarla kurtulan yolcular ilk şoku atlattıktan sonra imdat çığlıkları atan yaralıların yardımına koştu.
Kazanın duyulmasından sonra bölgeye ambülanslarla sağlık ekibi ve kurtarma ekipleri sevk edildi. Demiryolu ulaşıma kapanırken tren seferleri iptal edildi, Adapazarı-Bilecik karayolu ambülans ve diğer kurtarma ekiplerinin kaza yerine çabuk gidebilmesi için diğer araç geçişlerine kapatıldı. İlk ulaşan ambülanslar yaralıları Pamukova, Adapazarı, Osmaneli ve Bilecik'teki hastanelere taşımaya başladı. Kurtarma çalışmaları ilerledikçe demir yığını haline gelen vagonlardan cesetler çıkarıldı. Hava karardığı için araç farlarıyla aydınlatılan kaza yerinde ilk anda çıkarılan 14 ceset, Pamukova Devlet Hastanesi'nin morguna gönderildi, ardından gelen cesetlerle birlikte ölenlerin sayısı 36'yı buldu. Hastanelerde 43 yaralı tedavi altına alındı. Yaralılar Pamukova, Adapazarı, Osmaneli ve Bilecik'teki hastanelerde tedavi altına alındı.
Tren kazasında üçüncü vagonda bulunan ve mucize eseri hafif sıyrıklarla kurtulan Orçun Açabey, vagonların raydan çıkmadan önce şiddetli titreme meydana geldiğini söyledi. Açabey, olayı şöyle anlattı: "Biz üçüncü vagondaydık. Tren kaza yapmadan önce virajlarda fazla sallamaya başladı. Ben restauranta giderken yürümekte zorlandım. Kaza anında vagon yavaş yavaş titredi, önce sola, sonra sağa yattı. Ardından facia yaşandı. Yaralıların çığlıkları kulaklarımızda çınlayıp durdu. Biz şanslı vagondaydık. Bizim vagondaki herkes canlı olarak çıktı. 15 dakika içinde trenin penceresinden kendimizi tahliye ettik. Çevre halkı bizi Pamukova tesislerine getirdi. Ben hızlı trenle daha önce de seyahat ettim. Bu defa diğerlerinden farklı olarak virajlarda fazla sallanması dikkatimi çekti."
Kazadan sonra Bosna-Hersek gezisini iptal eden dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’da helikopter ile 23:00’da kaza alanına geldiler. Kızılay Genel Müdürlüğü de bu elim kazaya kayıtsız kalmadı ve kaza yerine 200 battaniye, 400 kişilik kuru gıda, 1000 şişe su, ceset torbası ve vinçle araçlar gönderdi.
Henüz Yorum Yapılmamış